Çocuk ve çocuk dönemini psikolojik sorunlar çerçevesinde düşündüğümüzde en sık karşılaştığımız psikolojik sorunların başında davranış problemleri ve uyum sorunları kendini göstermektedir.

Örneğin okul öncesi dönemde alt ıslatma, parmak emme, aşırı hareketlilik, saldırganlık gibi sorunlar gözlemlenebilir. İlköğretim sırasında ise, yalan söyleme, çalma davranışı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite problemi daha ön plandadır.

Orta öğretimde ise davranış bozukluklarından en yaygını, sigara, alkol ve uyuşturucu gibi maddelere ilgi gösterme, yanlış cinsel deneyimler de bulunma, arkadaşlık kuramama, aile içindeki çatışmalar sayılabilir.

Çocuklarda görülen problem davranışlar, çocuğun gelişimini engelleyen, toplumsal uyumuna zarar veren, kendisine ve çevresindekilere zarar veren, yeni beceriler öğrenmesini engelleyen davranışlardır.

Problem davranışlar çocukların yaşına, çevresine, rol modellerine göre değişebilen türleri vardır. Bu psikolojik problemler erken kayıplar, ailevi problemler, boşanma vb. yaşanacak olan travmalara doğru orantılı değişebilir veya artabilmektedir. 

Çocuklarda Davranış Bozukluğu terapisinde, çocukların iletişim becerileri, sorun çözme becerileri, dürtü kontrolü, öfke kontrolü gibi konular çalışılır. Çocuklarla beraber anne ve babanın da tutum ve davranışlarının düzenlenmesi gerekir.

Çünkü anne ve baba tutumları çocuğun davranışlarında büyük rol oynar. Bu nedenle terapi sürecinde aile yönlendirmesi ve aile danışmanlığı da uygulanabilir hatta bazen en etkili yol anne baba eğitim programlarıdır.

Tedavi edilmediği takdirde kalıcı davranış bozuklukları ve anti-sosyal kişilik bozukluğu başta olmak üzere bir çok soruna yol açabilir.

Bu nedenle erken teşhis ve müdahale çok önemlidir. Ailenin çocuğun davranışlarını iyi gözlemlemesi, çocuğun duygu, düşünce ve davranışındaki farklılıkları iyi değerlendirmesi, gerekli durumda uzmandan yardım alması gerekir.

Yapılacak bu müdahaleler ve tedavi programları ile ders başarısı, davranış kontrolü ve sosyal uyum konusunda zorluklar ve bozulmalar yaşamadan ve kendine olan güveni ve saygısı zedelenmeden çocuk yaşamına devam edebilir.