Düşünce, algı, duygu ve davranışlarda bozulmaya yol açan zihinsel bir bozukluk olan şizofreni, belirti, bulgu, gidiş, sonlanım ve tedavi açısından hastadan hastaya farklılık gösterebilir.

Bu nedenle şizofreni için kesin ve net bir gidişat söylemek mümkün değildir. Şizofreni; tedavi süreci, hastalığın doğası ve en önemlisi toplumdaki önyargılar nedeniyle hasta ve hasta yakınları için zorluklara neden olabiliyor.

Pek çok şizofreni hastası yaşamları boyunca iş, arkadaşlık, çalışma gibi alanlarda sayısız engellerle karşılaşabiliyor.

Şizofrenin erken belirtileri ilk hastaneye başvurudan 2 yıl kadar önce başlar. Genellikle hastanın arkadaşlarıyla, ailesiyle ilişkilerin bozulması veya içe kapanma dikkat çekebilir. Öğrenciyse, ders başarısındaki gerileme özellikle hastanın öğretmenlerince fark edilebilir.

Okuldan kaçma, kavgacılık gibi davranış değişiklikleri de hastalığın habercisi olabilir. Durgunluk, zihnini toparlayamama ve kendine bakmakta isteksizlik de şizofreninin erken belirtilerindendir. Erken belirtiler, depresyon belirtileriyle benzerlik gösterir.

Başlangıç yaş ortalaması, kadınlarda 20’li yaşların başına kadar, erkekler için biraz daha erken ortaya çıkabilir.

Erkeklerin yaklaşık% 40’ı ilk belirtileri 20 yaşından önce yaşıyor. Çocukluk çağında başlangıca nadiren rastlanıyor ancak erken ergenlik dönemi ya da geç dönem başlangıcı ortaya çıkabilir. Spesifik nedeni bilinmemekle birlikte şizofreninin biyolojik temelleri vardır;

Şizofrenide tam iyileşme çok nadir olsa da, bu hastalık tedavi edilebilir bir hastalıktır. Şeker hastalığı, astım ya da yüksek tansiyon da şizofreni gibi kronik hastalıklardır.

Bu hastalar hekimlerinin önerilerine uyar, tedavisine, diyetine dikkat ederse hastalıklarıyla birlikte çalışabiliyor, eğleniyor, tatil yapıyorlar.

Şizofreni hastasında da tedavi ile belirtiler kontrol altına alınabilir ve hastalar çok daha iyi işlev görebilirler. Ayrıca aile ve arkadaşlarıyla sosyal ilişkiler kurmalarına veya bazı durumlarda işe veya okula tekrar başlamalarını sağlayabilir.