Anne babaların en değerli varlıkları olan çocuklarımızın okul dönemi geldiğinde aileyi alır bir sancı…

Acaba nasıl olacak? Onu hiç bilmediği belki de ilk defa en uzun ayrılığı olan yeni ortamına nasıl bırakacağız gibi endişelerle başlar her şey… Bugüne kadar hep yanlarında olduğumuz en fazla birer saat ayrı kalabildiğimiz en değerlilerimizden şimdi okul saati boyunca uzak kalmak zor olsa gerek.

Peki bu durumda neler yapmamız gerekir? Nasıl yaklaşmalıyız? Öncelikle, çocuğun yeterli okul olgunluğunda olmadığı bir dönemde, anaokulu, kreş gibi sürecinin başlatılması, hem anne-baba , hem de çocuk için yıkıcı ve sıkıntılı olacaktır.

Çocuğun henüz hazır olmadığı bir durum ile karşı karşıya bırakmak onu sarsacağı gibi özgüven sorununu da beraberinde getirecektir. Çünkü ilk defa gireceği farklı bir ortam ve beraberinde kişiliğinin yapılanmasında önemli bir yere sahip olan bu süreci iyi yönetmek gerekir.

Eğer anne-baba çocuklarını kendilerine bağımlı şekilde yetiştiriyor ve sorumluluk almalarına engel oluyorsa, çocuk okula başladığında da öğretmeninden, arkadaşlarından sürekli kendisi için bir şey yapmasını bekleyecektir. Bu duruma bağlı olarak çocuklarda öğrenme isteği sınırlı düzeyde gelişir ve başarma arzusu çok yoğun olmayacaktır.

Çünkü çocuk bu zamana kadar kendi başına bir şey yapma işlevi gösterememiştir. Onun alması gereken bütün sorumluluğu anne- baba almış, yemeğini onlar yedirmiş, ayakkabısını bağlamış, kıyafetini giydirmiş, odasını toplamışsa okula başladığında beklenti içine girecektir. Okulda öğretmen tarafından bu beklentileri karşılanmadığında narsistik zedelenme yaşayabilir ve özgüven sıkıntısı baş gösterebilir. Buna bağlı olarak okul fobisi ve belirli kaygılı süreç geçirilmesi kaçınılmaz

olacaktır.Buraya kadar olan konumuz çocuğumuzun okula hazır olması ve alışması süreciydi. Peki biz anne – baba olarak bu sürece ne kadar hazırız? Çocuğu okula bırakacağınız ilk gün anneleri yoğun anksiyete ve kaygı duygusu kaplar. İstemeden de olsa bu duygularını çocuklarına yansıtan anneler çocukları üstünde olumsuz bir kapıyı da açmış olacaklardır.

Özellikle kaygılı kişiliğe sahip anneler dışarıdan profesyonel olarak bir destek alırlarsa bu süreci daha iyi yönetebileceklerdir. Bu destek hem annenin alışması için hem de çocuğun durumu daha kolay kabullenmesi açısından önemli olacaktır.

Okul ortamı çocuğun sosyalleşmesi, bireyselleşmesi, sosyal beceri, toplumsal kurallar ve sorumluluk duygusunun gelişmesi açısından önemli olduğu kadar gerekli bir durumdur. Okulda kuralların olması hiç kural almamış bir çocuk için sıkıntı yaratsa da bu konuda istikrarlı ve kararlı olmak ebeveyn için olumlu sonuçları beraberinde getirecektir. Sorumluluk almaya başlayan çocukta özgüven gelişeceği gibi başarma isteği de güdülenecektir.

Daha önceleri hep annesi ya da babası tarafından yapılan işleri kendi başına yapmayı öğrenen birey kendini daha mutlu ve özgür olarak algılayacaktır. İlk zamanlarda yemeğini yerken etrafa saçabilir ya da üzerine dökebilir, fakat zamanla ince motor becerisi gelişecek, kaşık-çatal kullanımına göre daha dikkatli yemeğini yiyecektir. İşte bütün mesele sabırlı ve kararlı olmak.

Her şey bir anda olacak kaygısı içinde olursanız çocuğunuzun gelişimine olumlu bir katkınız olmayacaktır. Ona fırsat ve seçim özgürlüğü tanımaktan korkmayın.Sonuç olarak, kreş-anaokulu ve ilkokula başlama süreci her anlamda düşünülmesi gereken önemli bir dönemdir. Alışma sürecinde öğretmeninde içinde olduğu bir aktivite sağlanıp çocuğun öğretmeniyle kuracağı o ilk iletişim daha sağlam olabilir.

Örneğin; okulun bahçesinde biraz daha keyifleneceği bir ortam sağlamak gibi. Çünkü okula başlayan çocuk annesinden o güven duyduğu ortamdan ilk defa ayrılacak ve ufakta olsa kaygı yaşayacaktır. Bu konuda anne ya da baba çocuğun kendilerini görebildikleri mesafede bekleyebilirler. Böylece çocuk bir süre sonra olduğu ortama güven duyup daha rahat hareket edecek ve okulda kolaylıkla kalmayı başarabilecektir.

Okul öncesi dönem çocuğun zihinsel, fiziksel, sosyal, dil-bilişsel , psikolojik ve ince-kaba motor gelişimi açısından önemli yere sahiptir. Okula uygunluğuna karar verilen çocuklarımızın ileriki okul dönemlerinde bu süreç daha rahat atlatılabilecektir.