Değerli okurlar,

Bana toplum üzerinde etkisi bulunan insanları sıralayıver deselerdi, bunu şöyle düzenlerdim: Bilim insanları, gazeteciler, siyasetçiler…

Bu durum dünyada da böyledir, değişmez; oysaki ülkemizde nedense bu sıralama siyasetçiler ve parası olanlar diye düşünülür. Dünyada bugün tüm insanlar sağlık sorununa çözüm buluyorsa, rahat yaşıyorsa bilim insanları sayesindedir. Bilim insanları, ilkçağdan günümüze kadar tüm zorlukları aşarak insanlığın bu seviyeye gelmelerini sağlamışlardır.

Zorluklar diyorum; çünkü bilim ile uğraşanlar şeytanla işbirliği yapıyor diye cezalandırılmışlar. Ortaçağda ise kilise baskısı altında, engizisyon mahkemelerinde bağnaz düşünceli din adamlarına karşı mücadele vermişlerdir, hem de hayatları pahasına.

Engizisyon mahkemesinde yargılanan Galileo’nun mahkeme heyetine karşı: ‘’Tamam dünya yuvarlak değildir’’ demesi ve oturduğu yerden kalkarak halka doğru: ‘’Desem de siz inanmayın’’ gibi trajikomik ve üzücü olaylarla doludur bilim insanlarının hayatları.


İskenderiyeli Hypatia

Güzelliği ve bilgililiğinin yanında, tarihin bildiği ilk kadın filozoftur.

370–415 yılları arasında İskenderiye’de yaşamış felsefe ve matematik (özellikle geometri) ile ilgilenmiş, usturlap gibi bilimsel çalışmalarda bulunmuş, belgelerle kanıtlanan ilk bilim kadını.


İskenderiyeli Hypatia’nın tek suçu erkeklerin dünyasında kadın olmaktı. Belki de o, tarihin görmüş olduğu en güçlü kadınların başında geliyordu. MS 4.yüzyılda yaşamış, çoğu kaynağa göre de bilim tarihinin ilk önemli kadın bilimcisidir.

Kadınların erkeklerle eşit olmadığı bir dönemde yaşamış olan İskenderiyeli Hypatia; tarih, coğrafya,
astronomi, matematik, geometri, din, felsefe gibi alanlarda eğitim almıştır.

Aritmetik alanında 13 ciltlik bir yapıtı vardır.

Ünlü filozof ve matematikçi Theon’un kızıdır.

Yeni-Plâtoncu okulların etkisinde olan Hypatia, Museion’da (müze) konferanslar ve dersler verdi. Onun dinsiz ve büyücü olduğu söylentileri yayıldı ve halk kışkırtıldı. 415 yılında, Lent Bayramı’nda(Büyük Perhiz) Okuyucu Petro’nun önderliğindeki Cyril’in keşişleri Hypatia’nın ders verdiği Museion’un önünde toplandılar. Arabasını durdurup giysilerini zorla çıkardılar.

Onu bir kiliseye sokup sunağın başına götürdüler. Kadın onların her türlü suçlamasına yanıtlar veriyordu. Petro’nun darbesi işin başlangıcı oldu, yere yıkıldı ve diğer keşişler üstüne çullandılar. Taş ve kırık çömlek parçalarıyla öldürüldü.

Cesedi sokaklarda sürüklendi, midye kabuklarıyla eti kemiklerinden sıyrıldı ve parçalanmış cesedi yakıldı. Hıristiyanlığı kabul etmeyen Hypatia’nın linç edilmesi, antik bilimlerin ve putperest (çoktanrılıcılık) felsefesinin sona erdiği dönemde yaşanmıştır.


Marie Curie

Marie Curie, radyoaktivite teorisi ve radyoaktif izotopların yalıtımıyla birlikte içlerinde radyum ve polonyum bulunan bilinmeyen birçok elementi bulmasıyla ünlenen Polonya asıllı Fransız fizikçi ve kimyager.

1903 yılında Nobel Ödülü’nü kocası Pierre ile birlikte kazandı. 1934 yılında Fransa'nın Savoy kentinde kan kanserinden öldü. Hastalığı, aşırı dozda radyasyona maruz kalmasına bağlandı.

Bu yüzden ona "Bilim için ölen kadın" denildi. O zamanlarda tuttuğu not defterleri o kadar radyasyona maruz kalmıştır ki, bugün bile o defterler radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir.