Ali Ergezer, Gazetecilere yaptığı açıklamada, 10 bin yıllık geçmişe sahip olan Tarsus'un dünyanın ilk yerleşim birimlerinden biri olduğunu, sahip olduğu kültürel değerlerin yanı sıra, Tarsus-Kazanlı Kıyı Şeridi Tuırizm Bölgesi'ne yapılacak tesislere gelecek olan yerli ve yabancı turistleri, kent merkezine çekebilmek için çeşitli alternatif mekanlar oluşturulması gerektiğini söyledi.

Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer, ''Kültürel zenginliklerimizin ön plana çıkarılabilmesi ve bu zenginlikleri bölgemize gelecek olan turistlere tanıtmak ve kültürel değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla, yıllardır hayalini kurduğum ve en büyük halim olarak düşündüğüm 'Tarım Müzesi'ni'' hayata geçirmek için yaklaşık 2 yıldır üzerinde araştırmalar yapıyorduk.

Tarım sektöründe Türkiye'nin 'Tarım Başkenti' olarak nitelediğimiz Tarsus’umuzda bir müze kurma düşüncemizi hayata geçirmeye kararlıyız. Umarım  turizm hareketliliğinin artması ile birlikte tarım müzemizde tam olarak faaliyete geçer'' dedi.

Büyük sanayi kuruluşlarını kaybeden Tarsus'un ekonomisini tarımın dirediğini ve tarımın katalizör sektör haline geldiğini kaydeden Ali Ergezer, ''Tarım müzesi gibi değişik ve ilgi çekici projelerin artarak hayata geçmesiyle kente gelecek olan turistlerin alış-veriş yapmaları da sağlanacaktır. Bu kentte yaşayan herkesin kente karşı sorumluluğu bulunmaktadır ve herkes üzerine düşen görevi yaparak, elini taşın altına koymak zorundadır. Biz tarımda mücadele edeceğiz.

Ticaret Odası, ticarette mücadele edecek. Her sivil toplum kuruluşu temsil ettiği kesimlerin çıkarlarını savunmak ve Tarsus'un geleceğini düşünmek zorundadır. Bizde bu kapsamda müze konusundaki girişimlerimizi başattık'' diye konuştu.
Ergezer, Tarım Müzesi ile birlikte, Türkiye’nin tarımda nereden nereye geldiğinin genç kuşaklar tarafından daha iyi anlaşılabileceğini,

Tarım Müzesi ile birlikte Türkiye'de Ziraat Odalası arasında bir ilk'i gerçekleştireceklerini ve müzede, Cumhuriyetin kuruluşundan başlayıp, günümüze kadar kullanılan tüm tarım araçları ve malzemelerinin sergileneceğini ifade etti.

Tarımla ilgili kültürel ve tarihsel değer taşıyan bütün materyalleri toplayarak, bunları muhafaza ederek, sergilenmesini ve eğitim amaçlı kullanılmasını hedefledikleri bu proje çalışmasına herkesten, her kurum ve kuruluştan destek beklediklerini, şu anda ellerinde yıllar öncesine ait su fıçısı,  at ve eşek arabası, yaba, saban, köten, çapa, tırmık gibi çok sayıda materyal bulunduğuna dikkat çeken Ergezer, ''Bu proje kapsamında Belediye Başkanı Burhanettin kocamaz ile görüşme yaptık.

Yer konusu konusunda düşündüğümüz birkaç yer var. Bu yerlerin içinde sorun olmayan yada mevcut sorununu çözebilecek fırsatlar yaratmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda eski traktörler, alet ve edevatların hem araştırmasını yapıyoruz, hemde elimize geçenleri toplamaktayız. Bu müze sayesinde, teknolojinin baş döndürücü hızla gelişmesinin tarımı hangi ölçüde etkilediğini görsel olarak da gözler önüne sereceğiz'' dedi.

Uzun yıllardır hayalini kurduğu bu projeyi hayata geçirerek, gelecek kuşaklar açısından da büyük önem arzedecek bu mekan için titiz bir çalışma içinde bulunduklarını vurgulayan Ergezer, tarım ürünleri çeşitliliği konusunda dünyanın en önde gelen yerlerinden olan Tarsus'un, dünyada 45 çeşit ana ürünün yetiştirildiği özel bir kent olduğunu, tarımda böylesine özel ve önemli bir yere sahip olan Tarsus'a 'Tarım Müzesi'nin kurulmasının kendilerine büyük bir prestij kaynağı oluşturacaklarını söyledi.

Müze yeri için önlerinde birkaç alternatif bulunduğunu, yer konusu sorununun çözümü noktasında Belediye Başkanı ile diyalog halinde olduklarını kaydeden Ergezer, yaklaşık bin 500 metre kare alanda kurmayı hedefledikleri Tarım Müzesi'ni ziyarete gelenlerin bir saat kadar bir süreyle bu mekanda vakit geçirmelerinin sağlanabilmesinin hedeflendiğini ifade etti.

Kurmayı hedefledikleri ve çalışmalarını sürdürdükleri 'Tarım Müzesi'nin, Türkiye'deki Ziraat Odaları içinde bir ilk olacağını, geçmişteki olanaklarla bir günde bir traktörle 300 dönüm arazinin bir ayda işlendiğini, bugün ise bu büyüklükteki bir alanın bugünkü teknolojiyle bir günde işlenmekte olduğuna dikkat çeken Ergezer, ''Tarım sektöründe nereden nereye geldiğimizi gelecek nesillere anlatmanın en güzel yolu, tüm materyallerin yeraldığı ortamlara sahip bir müze ile mümkündür.

Tarım Müzesi'nde, insan gücünden, bugüne ulaştığımız modern teknolojiyi yan yana getirip, kıyaslanma olanağı yaratacağız. Cumhuriyetimizin ilk yıllarından bugüne dek tarımsal sektördeki değişim sürecini gösteren çok sayıda materyaller bu müzenin çekirdeğini oluşturacaktır.

Kurmayı hedeflediğimiz bu müzede, değeri parayla ölçülemeyecek düzeyde çok sayıda yerli ve yabancı materyalleri ve ekipmanları biraraya getireceğiz'' şeklinde sözlerini tamamladı.