Mersin Haber / Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, alternatif ürünlerle birlikte dünya pazarlarına açılıp, Türkiye'nin mevcut tarımsal potansiyelini en verimli şekilde kullanmak ve üreticiler olarak bunu katma değere dönüştürmek istediklerini söyledi.

Özellikle kuşkonmaz ve çilek üretiminde Avrupa'da lider konumda olan İspanyol Planasa firması, Mersin'de yatırım alanlarını değerlendiriyor. Kentte faaliyet gösteren Vemey firmasıyla bağlantıya geçen İspanyol yatırımcılar, bölgenin toprak yapısı ve iklimini inceleyip, değerlendirmelerde bulunuyor. Planasa Firması Genel Müdürü Ivan Leache, Vemey Tarım Ürünleri ve Danışmanlık Genel Müdürü Vehbi Şahin ile birlikte Mersin Ziraat Odası'nı ziyaret ederek, burada Mersinli üreticilerle görüş alışverişinde bulundu.

Ziyarette karşılıklı olarak tarımsal üretim yapılıp yapılmayacağı ve hangi alternatif ürünler üzerinde durulması konusu tartışıldı. Mersin'in, Akdeniz iklim kuşağında yer aldığını bunun yanında İspanya ile aynı paralelde bulunduğunu ifade eden Cengiz Gökçel, bu konumu itibariyle de Mersin'in de içinde bulunduğu Çukurova Bölgesi'nde özellikle çekirdekli meyvecilik konusunda öne çıktığını hatırlattı. İtalya ve İspanya gibi saygın ülkelerde üretilen aynı cins bir ürünün, Çukurova'da en az 15 gün önce hasat edildiğine dikkat çeken Gökçel, bu avantajın da dünya pazarında ciddi bir talep artışına neden olduğunu, bunun da bölge üreticileri olarak kendilerini heyecanlandırdığını vurguladı.

İspanya'da faaliyet gösteren ve tarımsal üretim konusunda öne çıkan firmanın, ilişki kurduğu bölgelerin topoğrafik özelliklerine göre çeşitli ürünlerin de yetiştirilmesine aracılık yaptığına işaret eden Gökçel, "Bu durum bizi daha çok heyecanlandırıyor. Biz, 'sözleşmeli üretim' gibi yani firmanın talep etmiş olduğu ürünlerin Mersinli çiftçiler tarafından temin edilebilmesi noktasında aracı olmak istiyoruz. Böylelikle de çiftçilerimizin ürettiği ürünü, Planasa firması üzerinden dünya pazarlarında satabilmesi noktasında işbirliği yapılıp yapılamayacağı konusunu ele alacağız. Bir başka ifadeyle de alternatif ürünlerle dünyaya açılmak istiyoruz" dedi.

Mersin'in mevcut tarımsal potansiyeliyle birlikte sektördeki avantajlarını net bir şekilde ortaya koyup, yabancı işadamlarını gerek yatırımcı, gerekse de tedarikçi olarak bölgeye dikkatlerini çekmek istediklerini anlatan Cengiz Gökçel, kentteki özellikle çilek, ahududunun yanı sıra şeftali üretimi konusunda yoğun bir taleple karşılaştıklarını ve buradaki olumlu havayı paylaşarak daha geniş kapsamlı bir işbirliği içine girmek istediklerini dile getirdi. Gökçel, alternatif ürün arayışları içinde narenciyenin kesinlikle pabucunun dama atılamayacağını ifade ederek, gerek üretim koşulları, gerekse de kalitesiyle kente önemli bir katma değer sağladığını savundu.

Bölgede üretilen narenciye ürünlerinin bugün gelinen noktada dünyada rakibi olmadığına dikkat çeken Gökçel, "Bu bir gerçek. Ama şunu da dile getirmekte fayda var, narenciyede üretim fazlamız var. Bu nedenle de üreticiler, bu üründen emeklerinin karşılığını alamıyor. Dolayısıyla çiftçiler, narenciyenin yanında bölgenin iklimi ve toprak yapısına uygun alternatif ürün arayışı içinde. Bu noktada üreticiler yatırımlarını narenciyeden tamamen çekip, başka bir ürüne yatıracak bir durumda da değil. Narenciye de olacak yeterli kadar ama en azından sıkıntı yaşanacak dönemlerde alternatif bir ürünün tesis edilmesini biz oda olarak uygun buluyoruz. Yani bir bakıma riski böldürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin, İspanya'ya göre gerek iklim koşulları, gerekse de topoğrafik özellikleri açısından oldukça zengin olduğunu dile getiren Planasa firması Genel Müdürü Ivan Leache ise, her iki ülkenin de birçok alanda benzerlikler gösterdiğini ve bu durumun da karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi noktasında önemli bir artı olduğunu söyledi. Leache, "10 yıl önce İspanya'daki üreticiler de tek bir ürüne yani narenciyeye