Tarsus Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığından istifa eden Raci Bizik TarsusHaber.Com muhabirine çarpıcı açıklamalar yaptı.

Bizik “05 Haziran 2009 tarihli Cumhuriyet Halk Partisi Tarsus İlçe sekreterlik görevimden ve yönetim kurulundan istifa dilekçemin imzası bana aittir ve 10 Haziran Çarşamba günü Sayın Ali Aysen tarafından İlçe başkanı Mehmet Oksal’a parti binasında yönetim kurulu toplantısı başlamadan evvel bizzat elden verilmiştir.

İstifa dilekçemi bir işyerinde partili arkadaşlarımın huzurunda işyerinde bulunan sekreter hanıma yazdırdım. İstifa tarihimi birçok arkadaşım, ailem, bir milletvekilimiz ve partililer bilmektedir. Aynı zamanda 10 Haziran Çarşamba günü Ali Aysen istifamı Mehmet Oksal’a verirken yönetim kurulunda hazır bulunan yöneticiler ve o an partide bulunan arkadaşlarda haberdardır.

Ali Aysen bu partiye yıllardır hizmet etmektedir ve hatta partide yöneticilerden çok daha fazla zaman geçiren bir arkadaşımızdır ve doğruları her zaman söyleyeceğinden kuşkum yoktur.

Bu konuda tereddüt içerisinde olanlar Ali Aysen’e istifamı ilçe başkanı Mehmet Oksal’a verip vermediğini sorsunlar. Cumhuriyet Halk Partisi Tarsus İlçe Başkanı Mehmet Oksal bunun aksini iddia ederek ilçe sekreterliğinden ve yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmediğimi, yönetim toplantılarına katılmadığımdan yönetimden Temmuz ayı içerisinde düşürüldüğümü kamuoyuna açıkladı.

Bu açıklama yalan, yanlış ve gerçeği yansıtmamaktadır.

İstifa dilekçemi Sayın Ali Aysen’den bizzat alan ilçe başkanı Mehmet Oksal, hangi mantık ve zihniyete hizmet ettiği bilinmeyen bir nedenle beni haftalar sonra Temmuz ayı içerisinde toplantılara katılmamam nedeniyle yönetimden düşürtmüş.

Yapılan bu çirkin davranış ne sosyal demokrasiye, ne de Cumhuriyet Halk Partisi geleneklerine yakışmamaktadır. Bu ayıptır.

10 Haziran Çarşamba günü istifa dilekçem bizzat ilçe başkanına verildiği için zaten toplantılara katılmam mümkün değildi.

Partisini seven ve partisini düşünen bir ilçe başkanı kamuoyu önünde böyle yanlış ve gerçeklerden yoksun bir konuda polemiğe girer mi? Buna neden gerek duydu? İstifa dilekçem bizzat kendine verilmişti. 10 Haziran 2009 tarihinde yönetimden istifa etmiş olmama rağmen partime zarar vermemek için basına bilgi vermedim. Kaldı ki bir köşe yazarı olarak bu konuyu basına sızdırmak benim için çok basitti. Altı ayrı yöneticiden konuyla ilgili telefon aldım ve ondan sonra bu konuyu basın aracılığıyla kamuoyuna taşıma gereği duydum.

Sitelere bomba gibi düşen istifa haberim üzerine her ne hikmetse 17 yıldır her şeye suskun kalan bu zihniyet bu kez yarım saat içerisinde jet açıklama yaparak beni yalanlamış.

Benim istifamı sumen altı eden bu anlayış, nasıl olurda beni neredeyse 1 ay sonra yönetimden düşüre bilir?

Bu hangi vicdana, hangi anlayışa sığar?

Bu jet açıklamanın yapılması, bu korku ve telaşın sebebi nedir? Hangi maksatla yapılmıştır? Partisine yıllarca emek vermiş bir ilçe sekreterine teşekkür etmek yerine bu mu reva görülmüştür (bu zihniyetten böyle bir davranışı zaten beklemiyorum)?

Benim ne koltuk, ne de etiket merakım vardır. Öyle olsa toplantılara katılır, yalakalık yapar, her şeye kulaklarımı tıkar, her şeyi, tüm haksızlıkları görmezden gelirdim. Ayrıca ben bir ilçe sekreteri olarak üç toplantıya katılmayan birinin düşürüleceğini, hele birde her şeyi cesaretle yüzlerine karşı söyleyen, muhalefet eden birini yönetimden düşürmek için fırsat kolladıklarını bilecek kadarım.