TEMA Vakfı Tarsus Temsilcisi Nilgün Nokay Yılmaz, “Biyoçeşitlilik Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, “22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü bu yıl “Biyoçeşitlilik ve Kalkınma” ana temasıyla kutlanıyor.
 
Birleşmiş Milletler, 2010 yılını uluslararası kamuoyunun dikkatini dünya üzerindeki yaşam dengesini oluşturan ekosistemlerin korunmasına çekmek amacıyla; Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Yılı olarak ilan etti. Bu nedenle 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü, 2010 yılında daha da büyük bir önem kazandı.
 
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Sekreteryası tarafından yapılan açıklamada insanın biyolojik çeşitliliği koruma ya da yok etme gücüne sahip olduğu, ancak “doğaya bir şey olmaz” yaklaşımının dünya genelinde doğal varlıkların tahribatını arttırdığının altı çizildi” dedi. 

 

Yılmaz, şöyle devam etti:“İnsan, Doğal Varlıkları Yok Ederken Kendi Türünü de Yok Ediyor

Dünyamız hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı. İnsan kaynaklı olduğu bilim adamlarınca kanıtlanan küresel ısınma ve beraberinde yaşanmakta olan iklim değişikliği ile erozyon, çölleşme, kuraklık, seller, toprak kaymaları, biyolojik çeşitlilik kayıpları, ormansızlaşma, tarım alanlarının tahribi, artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun doğal varlıklar üzerinde yarattığı baskı, kendi türümüzü ve gezegenimizi, yok olma noktasına hergeçengün daha fazla yaklaştırıyor.
 
Bu nedenle insanların başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılamasında vazgeçilmez bir yeri olan “gen kaynaklarının temeli biyolojik çeşitliliğin korunmasının önemi”, artık daha fazla biliniyor, önemseniyor.”