Vahap Seçer’in 12 Eylül askeri darbenin yıl dönümü mesajı

12 Eylül askeri darbesinin üzerinden tam 33 yıl geçti.

Sosyal devlet anlayışından uzaklaşma, gelir dağılımındaki adaletsizlik, gençlerin ve çalışanların haklarının birer birer yok edilmesi, sokağa taşan işkenceler, kamu birikiminin özelleştirme uygulamalarıyla talan edilmesi uygulamalarının hepsi 12 Eylül zihniyetinin eseridir.

Toplumu her türlü demokratik hak arayışını baskı ve zorla sindirmeye çalışan, işkenceyi, terörü kurumsallaştıran, bireyleri örgütsüzlüğe sürükleyen bu zihniyet Türkiye’ye çok şey kaybettirmiştir.

 12 Eylül’ün “muktedirleri” tarafından hayata geçirilen bu kara uygulamalar, bugün AKP iktidarıyla yeni bir rejimin örgütlenmesi sürecinde olanca hızıyla devam ettirilmektedir.

“Nasıl olsa yüzde 50 benim” diyerek önceki hükümetlerin yaptıklarını da katlayıp artıran AKP, toplumu kutuplaştırmayı; hak ve özgürlükleri yok ederek kendi yurttaşlarına hayatı zindan etmektedir.

Gözünü bile kırpmadan halkını bölgesel çatışmanın, yine bir savaşın ve ölümün içine doğru sürüklemekten geri durmamaktadır.

Darbe karşıtı olduğunu iddia eden aynı AKP, 12 Eylül darbesinin ürünü seçim barajını, YÖK’ü kaldırmayı aklından bile geçirmiyor.

Yine 12 Eylül’de olduğu gibi sendikal yasakların, barajların, grev yasaklarının arkasında durmaya devam ediyor.

Sendikaların kapısına kilit vurmayı sürdürüyor.  İşsizliği ve taşeronlaştırma bir kadermiş gibi teşvik ediyor.

Sokağa çıkan her yurttaşını tehlikeli görüyor.

Toplumun üzerine bir karabasan gibi çökerek izliyor, dinliyor, fişliyor, “Nefes alışını bile izliyoruz” diyerek tehdit ediyor.

İşte bugün askeri darbeden tam 33 yıl sonra AKP’nin yarattığı karanlık tablo budur.

Unutulmalıdır ki gericilikten beslenen ve her şeyi yasa ile çözeceğini zanneden bir iktidar halkına umut veremez. 

İktidarın varacağı yer ancak ve ancak “çıkmaz sokak” olacak, sonunda “halkın duvarına” çarpacaktır.

12 Eylül’de üyeleri katledilmiş, zindanlara atılmış ve kapatılmış bir partinin milletvekili olarak 12 Eylül’ü yarattığı kurumları ve o zihniyeti tarihin çöplüğüne atma kararlılığımızla demokratik hukuk devleti olma yolumuzda bedel ödeyen tüm yurttaşlarımı sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.