Dünya Çiftçiler Günü’ne ilişkin bir mesaj yayınlayan CHP Mersin Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Cengiz Gökçel “Türkiye bir tarım ülkesi olmasına rağmen yanlış politikalarla tarım bitirildi.
Nisan ayı üretici fiyatları 2018’e göre %30,75 arttı. Bin bir zorluğa göğüs gerip üreten, ülkemize değer katan tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü kutlu olsun” dedi.
TARIM SEKTÖRÜ KAN AĞLIYOR
Tarım sektörünün ekonomideki ağırlığının gün geçtikçe düştüğüne dikkat çeken CHP’li Gökçel, “2018’de 52 milyar 592 milyon dolar olan tarımsal hasılanın 2018’e geldiğimizde 42 milyar 517 milyon dolara gerilemiş olması, plansız tarımın sonucudur” diye konuştu.
Çiftçinin en büyük sorununun yüksek girdi maliyetleri olduğunu söyleyen Gökçel, “Geçen seneden beri girdi maliyetleri yüzde 60 ile yüzde 150 arasında arttı. Gübre, ilaç ve yemde dışa bağımlılık çiftçinin az olan alım gücünü daha da daralttı” dedi.
KENDİMİZ ÜRETEBİLECEKKEN
Tarımı üretim odaklı düşünmeyen tüm politikaların çökeceğini söyleyen CHP’li Vekil, AKP’nin ithalata dayalı, şirketleri ihya edip küçük çiftçiyi ezen tarım politikasını eleştirdi: “Tarım Kredi Kooperatifleri üreticinin girdilerini kendisi üretip üreticiye cüzi miktarlara sunabilecekken piyasadan alım yapan ticarethaneye dönüştürüldü. Kendi sanayicimiz, kendi çiftçimiz kazanacakken tarım yönetimi her şeyi dışarıdan almaya yöneldi”.
DOĞRU TEŞHİS DOĞRU TEDAVİ ŞART
Sorunların çözümünün doğru teşhis ve doğru önlemlerde olduğunu belirten CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel 6 maddede çiftçinin sorunlarını sıraladı:
“1- Tarladan sofraya kadar uzanan ağda verimsizliklerin önüne geçilmelidir. Bunun yolu da kooperatiflerin güçlendirilmesidir. Böylece hem çiftçi tarımsal girdileri düşük fiyata tedarik eder ve ürününü değerinde satabilir, hem de tüketici gıdaya daha ucuza erişebilir. Ayrıca katma değeri yüksek ürünleri kooperatif çatısı altında üreterek tarımın ülke ekonomisindeki hak ettiği değeri yeniden kazandırılabilir.
2- Çiftçimize verilen destekler %0,5’i aşmıyor. Çiftçilerimize sunulacak destekler, Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın %1’i kadar olmalıdır. Bu hem çiftçimizi üretimde tutar, hem de altyapı yatırımları yapmaya olanak tanıyarak verimi artırır.
3- Tarımsal üretim yapan tüm çiftçilerimizin Çiftçi Kayıt Sistemine dâhil edilmesi ile destekler ve tarımsal sigortadan yararlandırılması için prim seviyelerinin düşürülmesi gerekmektedir. Böylece hem üretimimizi planlamak hem de ölçek sorununu ortadan kaldıracak arazi toplulaştırma gibi önlemleri almak kolaylaştırılır.
4- Ziraat Bankasının ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin %16’ya çıkardığı tarımsal kredi faiz oranlarını yeniden eski seviyelerine çekmesi gerekmektedir. Çiftçilerimizi, aşırı artan girdi maliyetleri karşısında korumak ve tarımsal modernizasyon için altyapı yatırımlarına olanak tanınmalıdır.
5- Altyapı yatırımları tamamlanarak sulamaya açılmamış 1,9 milyon hektar alan sulamaya açılmalı, %48 olan sulama randımanı artırılmalıdır. Sulu tarımla birlikte ülkemizin pek çok yerinde, katma değeri yüksek ürünleri daha verimli şekilde ürettirmek ve sulama maliyetlerini düşürmek mümkündür.
6- 26 gün olan Tarım BAĞ-KUR aylık prim ödeme gün sayısı eskiden olduğu gibi 15 güne çekilmelidir. Böylece çiftçilerimizin sosyal güvence için farklı sektörlere yönelmesinin ve tarım sektöründe düşük olan sigortalılık oranının önüne geçilir.”
