Artık Köylü, Kızını veya Oğlunu Bile Evlendiremiyor

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Vahap Seçer, 10 yıllık AKP iktidarında tarım ve hayvancılığın iyi yönetilmediğini üreticilerin sorunlarla boğuştuğunu vurguladı.

Seçer, Akdeniz'deki narenciye, Trakya'daki ayçiçeği, Orta Anadolu'daki buğday üreticilerinin, Türkiye'nin dört bir tarafındaki hayvan yetiştiricilerinin sorun ve sıkıntı ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker hakkında verilen gensoruda CHP Grubu adına konuşan Seçer, AKP iktidarı sürecinde tarımın karnesini çıkardı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanların zaman zaman gensoru önergesi hakkında muhalefeti ciddiyetsizlikle suçladığını ve "sulandırdılar" şeklindeki yaklaşımlarda bulunduğunu hatırlatan Seçer, "Kabul ediyoruz, gensoru ciddi bir müessesedir ama konuştuğumuz konular da ciddi konulardır, burası da ciddi bir mekandır.

Ciddi mekanlarda ciddi insanlar ciddi konuları konuşur" diyerek cevapladı. Üreticilerin girdi maliyetleri, pazarlama gibi sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını, ürünlerin ithalat ile karşılandığını, hayvan yetiştiricilerinin de hastalıklardan et ithalatına kadar karşılaştığı sorunları sıralayan

Seçer, şu mesajları verdi:

TARIM ÇOK STRATEJİK:  75 milyon nüfusuz. Bu nüfusun sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Gıda güvencesi, gıda güvenilirliği, üreticinin refahı, tüketicinin menfaati, çevre sağlığı gerekiyor. Bütün bu mekanizmaları eş güdümlü olarak, sağlıklı olarak sevk ve idare eden Bakanlık Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıdır.

AKP'NİN KARNESİ: Bakan Mehdi Eker, 2005 Haziran'ında göreve geldi, o tarihten bu yana Türkiye tarımına yön veren, en tepedeki insan konumunda. Bu dönemde Türkiye ekonomisi genel anlamda yüzde 5'in biraz üzerinde büyürken, tarımı yüzde 2 civarında büyüdü.

Yağlı tohumlar, Türkiye'nin 2002'den önce de önemli bir sorunuydu ama bu on yıllık süreç içerisinde bu sektörde de AKP hükümetlerinin aldığı tedbirler, bırakın 2002'den sonra bir düzelmeyi, 2002 yıllarını hatta 2002

yıllarından önceki tabloyu bize aratır oldu. Şu anda yaklaşık olarak yıllık 3 milyar dolar ithalata para ödüyoruz.

GÖREVİNİZİ YAPMIYORSUNUZ: Peki, buğday ithalatı yapıyor muyuz? Evet buğday ithalatı yapıyoruz. Yıllara göre; 1 milyon ton; 1,5 milyon ton; 2 milyon ton. Türkiye'nin rakamsal olarak ürettiği buğday, tükettiği buğdaya kifayet ediyorsa bile kaliteli buğday açığı var.

Niçin kaliteli buğday açığı var? Buğday kalitesini etkileyen en önemli haşere sünedir, demek ki süneyle yeterli derecede mücadele

edemiyorsunuz ya da kaliteli tohum, yeni tohum üretemiyorsunuz, icat edemiyorsunuz yani Bakanlık olarak bu anlamda görevinizi yapamıyorsunuz.

GİRDİLER 4 KAT ARTTI YA ÜRÜNLER:  Türkiye'nin tarımsal ürünlerdeki durumu 2011 yılı itibarıyla 15.3 milyar dolar ihracat yapmışız; 17,6 milyar dolar ithalat yapmışız, açık 2.3 milyar dolar.

Mazot, 4 TL'nin üzerinde. AKP iktidara geldiği 2001 yılında mazotun litresi 1 TL'ydi, fiyat artışı tam 4 katı. 2002 yılı buğday, yaş sebze, pamuk, meyve fiyatlarına bir bakalım. Girdi fiyatlarında 2002 ile 2012 yılları

arasında minimum 3 kat, 4 kat, 5 kat fiyat artışları var. Ama tarımsal üretimdeki ürünlerdeki fiyat artışı en fazla 2 kat, 2,5 kat. Üretici perişan. Üretici AKP'den önce kamyon kamyon gübre satın alırdı, şimdi kilo kilo satın alıyor. Önceden, sezon öncesi tankerlerle çiftliğine mazot alırdı. Şimdi traktörüyle petrole gidiyor, 10 litre, 15 litre, parası neye yeterse o kadar mazot alabiliyor.

YİNE HÜSRAN, YİNE PİŞMANLIK: Hayvancılık sektörü 2007'den bu yana özellikle; mehter takımı misali; iki ileri, bir geri gidiyor. Peki, bugün gelinen nokta ne? Yine hüsran, yine pişmanlık, yine

iflas...Üretici 1 kilo süt satıyor, 1 kilo yem alamıyor, borçlarını ödeyemiyor. Kredi almış, sıfır faizli diye, cazip kredi diye, teşvik kredisi diye, 6 bin liraya 7 bin liraya süt hayvanı almış, süt ineği almış, bugün 3 bin liraya 3 bin 500 liraya satıyor borçlarını ödesin diye. Süt hayvanları kesime gönderiliyor.

YOLSUZLUKLAR ALDI BAŞINI GİTTİ: Yolsuzluklar almış başını gitmiş. Özellikle destek prim ödemelerinde büyük yolsuzluklar öne çıkıyor. Bu konuda Bakanlık gerekenleri yapmadı ya da eksik yaptı. Birtakım yolsuzluk iddiaları yargıda ama Bakanlığın bu konuda çok sert önlemler alması lazım. İşler iyiye gitmiyor.

KÖYLÜ ÇOCUKLARINI EVLENDİREMİYOR:  Köylerde delikanlılar, kızlar bekâr. Artık köylü, kızını, oğlunu evlendiremiyor. Bakın, köylere gidin; bekâr delikanlılarla dolu, bekâr kızlarımızla dolu.

Bu üretim nasıl devam ettirilecek? Bu dengeleri kim kuracak? Bunu Hükümet kuracak ama Hükümet izliyor.  Böyle bir anlayışla Türkiye'de tarımı bir noktalara getiremezsiniz. Artık, bu işe bir çare bulmak lazım; Türk tarımı kötüye gidiyor.

BAKAN HEZEYAN İÇİNDE(AKP'lilerin muhalefeti ciddiyetsiz ve samimiyetsiz olduğunu iddia etmesi

üzerine): Biz burada milleti temsil ediyoruz, biz samimiyetsiz isek Türk milleti de samimiyetsiz. Biz ciddiyetsiz isek Türk milleti de ciddiyetsiz. Bu şikayetleri biz uydurmuyoruz. Akdeniz'deki narenciye,

Orta Anadolu'daki buğday, Trakya'daki ayçiçeği üreticisi, Türkiye'nin dört bir tarafındaki hayvan yetiştiricisi bu şikayetleri belirtiyor. Hayvancılıkta kriz yok mu? 1 kilo süt ile 1 kilo yem alınabiliyor mu?

Hayvanlar yok parasına satılmıyor mu? Bu şikâyetler size gelmiyor mu? O zaman biz yalan söylemiyoruz, halk yalan söylemiyor. Bakan Tarım Bakanlığını idare edemiyor, onun hezeyanı ve heyecanı içerisinde.