İTÜ Raporunda Tarsus İl Olmalıyı Hak Ediyor Ama Gereksiz denildi
İTÜ Raporunda Tarsus İl Olmalıyı Hak Ediyor Ama Gereksiz denildi
İTÜ Raporunda Tarsus İl Olmalıyı Hak Ediyor Ama Gereksiz denildi
Bir gazetede yayınlanan habere göre, Tarsus İl olmayı hak ediyor. Ancak il merkezine çok yakın, bu yüzden il yapılması gereksizdir,denildi.
İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir Planlama Programı Öğretim Görevlisi Gökçen Kılınç ile Nuran Zeren Gülersoy’un DPT için 2007 yılında hazırladıkları raporda şu ifadelere yer veriliyor: Herhangi bir standarda dayandırılmadan alınan bu kararlar, pek çok ilçede bir beklenti yaratmakta ve il olma taleplerini arttırmaktadır.
'İL MERKEZİNE ÇOK YAKIN'
Özellikle Gebze, İskenderun, Tarsus ve Alanya’nın sonradan il yapılan ilçelerin çoğundan hem nüfus büyüklüğü, hem de ekonomik kalkınmışlık açısından daha ileri durumda oldukları görülmüştür. Ancak coğrafi açıdan hemen hepsi il merkezlerine çok yakın mesafededir. Bu nedenle il yapılmaları gereksiz ve ekonomik olmayan bir uygulama olacaktır.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Alanya’ya gelişinin en önemli anlamı, hiç şüphesiz, il olma konusunda neler söyleyeceği konusuydu. Ancak Arınç da tıpkı TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin gibi bu konuda söz veremeyeceğini, “Alanya’yı il yapacağız” dediği anda yıllardır il olmak için sırada bekleyen ilçelerin ayaklanacağını söyledi.
Dün Alanya’nın il olma konusunda “kişisel istihbarat kaynaklarım” ilginç bir bilgi ulaştırdı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir Planlama Programı Öğretim Görevlisi Gökçen Kılınç ile Nuran Zeren Gülersoy’un Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) için 2007 yılında hazırladıkları raporda, Türkiye’deki ilçelerin kentleşme derecelerine göre il olma potansiyelleri değerlendirilmiş.
Kentleşmenin, demografik, sosyokültürel, ekonomik ve idarî boyutları olan karmaşık bir kavram olduğu ifade edilen raporda, Alanya’nın hem ekonomik hem de nüfus açısından il olmayı hak eden ilçeler arasında olduğu ancak Antalya’ya coğrafik olarak yakınlığı nedeniyle il yapılmasının gereksiz olduğu ifadelerine yer verilmiş.
Bu satırları yazarken önümde duran raporda aynen şöyle deniliyor: Ülkemizde kentleşme konusunda tek tanım nüfus kriterine dayanmakta, idarî bölünmelerde ise il, ilçe, bucak ve köy kavramları esas alınmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de illerin sayısında hızlı bir artış görülmüş, pek çok ilçe il olma talebiyle ilgili idarelere başvurmuştur. Belirli bir nüfus büyüklüğüne ulaşan ilçelerin bu talepleri ise hem politikacılar üzerinde bir baskı unsuru oluşturmakta hem de sağlıklı bir kentleşmenin oluşmasını engellemektedir.



