Sözcü Gazetesi yazarı Mehmet Serbes, bugün kaleme aldığı makalesinde Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan'ı eleştirdi.
Serbes, "Sayın Başkan, basınla ilişkileri böyle yürütemezsiniz, yürümüyor da zaten…" dedi.
İŞTE SERBES'İN O YAZISI
Mersin'in, nüfusu çoğu ilden fazla olan Tarsus ilçesinin CHP'li Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, sanırım basınla ilişki kurmayı sevmiyor.
Bu yüzden de basında Tarsus Belediyesi'yle ilgili doğru dürüst bir haber göremiyoruz.
Halbuki belediyenin birçok çalışması ve hizmeti olduğunu biliyoruz.
Başkan Haluk Bozdoğan da doktordur. Kendisi hakkında daha önce SÖZCÜ gazetemizin Çukurova ilavesinde birçok olumlu haberine yer vermiştik, çünkü bazı güzel hizmetleri vardı.
Bunlardan birisi de Belediye Başkanı olduğu halde doktorluğu bırakmamış olması ve haftanın belirli günleri insanlara ücretsiz olarak sağlık danışmanlığı yapmasıydı.
Ancak belediyenin ilişkileri giderek zayıfladı.
Bundan bir önceki MHP'li yönetim döneminde belediyenin basın bürosunda Ersoy Yalçın diye bir arkadaş vardı. Gazeteciydi. Zaten Basın Bürosunun başındaki kişinin de gazeteci olması beklenir.
Bu arkadaş belediyenin hizmetlerini çok güzel duyuruyor, basınla iyi ilişkiler kuruyor, belediye başkanı ile gazeteciler arasında zaman zaman bir köprü vazifesi görüyordu. Bu sayede eski başkana gerektiği zaman ulaşmakta bir güçlük çekmiyorduk.
Ancak Haluk Bozdoğan Başkan, aynı zamanda bir ulusal haber ajansının temsilcisi olan bu gazeteci arkadaşı temizlik işlerine sürgün etmiş.
Bir kere bunu Haluk Bozdoğan gibi hekim ve sosyal demokrat bir başkana hiç yakıştıramadığımızı belirtelim.
Sürgün gibi kavramlar sosyal demokrat kesime yakışmaz.
Başka bir arkadaşla çalışmak istemesi gayet doğaldır Başkanın ama bunun şekli böyle olmamalı…
Neyse, Tarsus Belediyesi Basın Bürosu'na daha sonra Harun Doğan diye birisini getirdiler.
Bu arkadaşa gelince…
Bir gün beni sekreteri arayıp, “Harun Bey Basın Müdürü oldu ziyarete gelmeyecek misiniz?” dedi.
Artık gerisini siz düşünün…
Daha sonra ise Nihat Çapar isimli önceden kitapçıda çalışan bir arkadaşın hem Özel Kalem Müdürü, hem Basın Müdürü olduğunu öğrendik.
Bu arkadaşa ulaşabilene ise aşk olsun.
Ona ulaşsanız bu kez Başkan Bozdoğan'a ulaşamıyorsunuz.
SÖZCÜ gibi bir gazete olarak Başkan Haluk Bozdoğan'la röportaj yapmak için defalarca girişimimiz oldu hiçbir yanıt alamadık.
Haluk Bozdoğan, Sözcü ile de tüm ulusal basınla da arasında duvar örüyor demek ki.
Neden böyle yapıyor bilmiyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ile birlikte Başkan Bey'le görüşmek umuduyla Tarsus Belediyesi'ne gittik.
Belediye Başkan yardımcısı Abdulkerim Özkul'un yanında uzun bir zaman Başkan'la görüşebilmek için bekledik.
Sağ olsun Abdulkerim Bey bizim için defalarca Basın Müdürü Nihat Çapar'ı arayıp bildirmesine ve bizim görüşme talebimizi iletmesine rağmen, karşıdan “Biraz sonra”, “Başkan'ın işi var”, “Biraz beklesinler” gibi cevaplar aldık ve görüşemeden geldik.
Buradan Başkan Haluk Bozdoğan'a öneri ve uyarıda bulunmak istiyorum.
Sayın Başkan, basınla ilişkileri böyle yürütemezsiniz, yürümüyor da zaten…
O makama gazeteci kökenli birisini getiriniz. Oraya getireceğiniz kişi bir belediyenin basınla ilişkilerinin ne derece önemli olduğunu bilen, gazetecilerle belediye yönetimi arasında köprü olacak bilinçte birisi olmalı…
Bunu bir SÖZCÜ Gazetesi Temsilcisi olarak bir CHP'li belediyeye söylemek zorunda kalmazdım.
Ama maalesef öyle…
“Dost acı söyler” diyelim…
