Mersin Barosu Kadın Hakları Komisyonu Tarsus Temsilcisi Av.ünzile Küçüköner, "Kadın'a uygulanan şiddet" hakkında bir basın açıklaması yaptı: Küçüköner açıklamasında şu düşüncelere yer verdi;"Kadına yönelik şiddete karşı, mücadele çok eski tarihlere dayanmaktadır. Dominik Cumhuriyetinde Tujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi'nin öncülerinden olan Mirabel kardeşlerin öldürülmeleri milat kabul edilmiştir.
1981 yılında Kolombiya’da toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda 25 Kasım tarihi, Mirabel Kardeşlerin anısına “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan edildi.Birleşmiş Milletler de, 1999 yılında 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddetin Orta-dan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak kararlaştırır.
Kadına yönelik şiddet; ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadının fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlüklerini ve onurunu zedeleyen bir eylemdir. Kadına yönelik şiddet olaylarına işyerinde, sokakta, okulda, gözaltında, savaşta rastlanmaktadır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar, en korunduğu yer diye düşünülen “ aile içinde ” , daha yaygın bir şekilde şiddete uğramaktadırlar.
ülkemizde de kadına yönelik şiddete karşı çeşitli hareketler başlatılmış ve bunun neticesinde gerek anayasamızda ve gerekse kanunlarımızda bu konuda Düzenlemeler yapılmıştır.Ailenin korunmasını güvence altına alan Anayasamızın 41.maddesine göre; “Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.Gerekli Teşkilatı kurar.” demektedir.
Maddeden anlaşılacağı üzere ; Devletin öncelikli görevi, kadına uygulanan şiddetin koşullarını ortadan kaldırmaktır.4320 sayılı ailenin korunmasına ilişkin kanun,özellikle şiddet mağduru kadının Korunmasına yönelik düzenlemelere yer vermiştir.Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına karşı şiddet ol