İnşaat Mühendisleri Odası Tarsus Temsilcisi Namık Kemal Büyükaslan, depreme hazırlıklı olmanın birinci ve temel koşulu dayanıklı yapıların üretilmesi gerekitiğine vurgu yaptı.
Ülkemizde son yaşanan Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından ‘Deprem Yönetmeliği’ kriterlerine uyularak, projelendirilmesi ve bu projelerin eksiksiz uygulanarak, denetimlerin yapılması gerektiğine işaret eden İMO Tarsus Temsilcisi Namık Kemal Büyükaslan, “Ülkemizi derin şekilde yaralayıp acıya boğan 24 OCAK 2020 günü Elazığ ve Malatya’da meydana gelen depremde hayatın kaybedenlere Allahtan rahmet , yaralılara acil şifalar diliyoruz” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Tarsus Temsilcisi Namık Kemal Büyükaslan, Deprem Yönetmeliğine göre projelendirilip , yapı denetim kanununa göre gerekli denetimleri yapılan yapılarda deprem riski yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekerek, “Yurdumuzun en önemli gerçeklerinden biri depremle birlikte yaşamamız gerektiğidir.
Çünkü ülkemizin hemen hemen tamamı deprem riski altındadır. Bu riski bertaraf etmek için depreme dayanıklı yapılar yapmamızın yanı sıra deprem konusunda eğitime de önem verilmeli ve bu eğitim çocuklarımızdan başlayarak toplumumuzun tüm kesimlerini kapsamalıdır.
Deprem öncesi ve sonrası neler yapılması gerektiği konusunda halkımızı eğitip bilinçlendirmemiz gerekmektedir. Bu bilinç ne kadar yüksek olursa deprem sırasında kaybımız o kadar az olur.
Depreme hazırlıklı olmanın birinci ve temel koşulu dayanıklı yapılar üretilmesidir. Yapının planlama aşamasından başlayıp bitene kadar her aşamasında mühendislik hizmeti alması şarttır.
Bunun için yapılacak tüm yapılar Deprem Yönetmeliği kriterlerine uyularak projelendirilmeli ve bu projeler eksiksiz uygulanarak gerekli denetimler yapılmalıdır. Deprem olayının afete dönüşmemesi için buna mutlaka uyulmalıdır.
Şehrimiz deprem haritasında daha önce 3. Bölgede gözükmekte idi, diğer bölgelere nazaran deprem riski daha azdır. Bölgemizdeki aktif fayların son yüz yıldaki hareketine bakıldığında 6.0-6.3’dan büyük deprem üretmediği görülmektedir.
1 Ocak 2019 da yürürlüğe giren YENİ DEPREM YÖNETMELİĞİ ile birlikte yenilenen yeni deprem haritasına göre bölgemiz riski en düşük bölge olarak gözükmektedir. Bunun böyle olması bölgemizde sadece deprem riskini azaltmakta olup , deprem olmayacağı anlamına gelmemelidir.
Burada önemli olan depreme dayanıklı yapılar üretmektir. İnşaat ruhsatı olmayan, mühendislik hizmeti almamış, deprem yönetmeliğine göre yapılmamış ruhsatsız yapılar depremde ilk hasar görecek yapılardır, böyle durumlarla karşılaşmamak için yasalara uygun yapılar yapılmalıdır. Ayrıca mevcut eski ve riskli yapılar kentsel dönüşüm yolu ile yenilenmelidir.
Netice olarak; Deprem Yönetmeliğine göre projelendirilip , yapı denetim kanununa göre gerekli denetimleri yapılan yapılarda deprem riski yok denecek kadar azdır.
Yapılarımız, ‘Deprem Yönetmeliğine göre yapılmışsa depremden korkmaya gerek yoktur. Çünkü deprem öldürmez. Denetimsiz yapı öldürür. Denetimli yapı depreme karşı güvenli yapıdır. Depremlerde bir daha böyle acılar yaşanmaması dileğimizle” dedi.