Tarsus Ülkü Ocakları Yeni Yönetimini Tanıttı
Tarsus Ülkü Ocakları başkanı Ali Rıza Genç yönetimini bir Selçuk Han Restaurant'ta Tarsus basınına verdiği yemekli bir davetle tanıttı.
Başkan Genç, "Değerli basın mensupları, Kıymetli dava arkadaşlarım" diyerek başlattı konuşmasını" Yalçın heybetli dağlardan kurumuş bir ot parçasına, bir garip karıncadan uçsuz bucaksız okyanuslara küre-i arzın yaratıcısı, onsekiz bin alemin tek hükümdarı yüce Allah (C.C)'ın selamı üzerinize olsun.
Alemlerin hatrına yaratıldığı, varlığın yüz akı, insanların ve cinlerin peygamberi Hz.Muhammed Mustafa (S.AV.)'a salat, vatan uğruna terk-i mekan eylemiş aziz şehitlerimize ve Ülkücü Hareketin yolbaşçısı Başbuğumuz Alparslan Türkeş'e selam olsun.
Gençliğin mihmandarı, İslam'ın dergahı, Türklüğün ise miğferi olan Ülkü Ocakları bilindiği gibi var olduğu günden bugüne tüm kutsaliyetimizin yegane temsilcisidir.
Yüce Türk Milletinin kültürel erezyonlardan muhafazası, batılılık denilen maneviyatsız şımarıklıktan korunması, vatan sınırlarımızın ilelebet devamı Ülkü Ocakları olarak bizim öz be öz derdimizdir.
Bu uğurda binlerce şehid veren Ülkücü Hareket bundan sonra da aynı azim ve kararlılık ile Türk milletini her türlü tehlikelere karşı uyarmaya devam edecektir.
Yakın tarihimizde gelişen dünya düzeninde teknolojik açılımların gölgesinde kalan Türk milletinin feza çağına mührünü vurması şüphesiz ki Türk-İslam hamuru ile mayalanan gençliğimizin istikbali ile sağlanacaktır. Bu istikbalin istiklali ise Ülkü Ocaklarından geçmektedir.
Derme çatma fikirlerin, kuyruğu dışarıda ideolojilerin, beyni şarapla yıkanmış aydınlarınkıskacındaki gençliğimizin sığınacağı tek liman Ülkü Ocaklarıdır. Zira bu ocaklar; Hoca Ahmet Yesevinin yaktığı,şehitlerin üflediği, sadatların korladığı bir ateşin otağıdır.
Bu ateş Türklük'tür, bu ateş İslam'dır, bu ateş Türk milletinin kurtuluşudur. Bugün bu ateşe el uzatacakların, bu ateşe göğsünü koyacakların, Ülkü Ocaklarımızın yönetim kadrosunu açıklamak için huzurlarınızdayız.
Türk gençliğini dini, milli ve ilmi eğitim ile donatmak üzere and içen bu dava arkadaşlarım ile birlikte Tarsus'umuzda bulunan gençlerimizin ailesine, memleketine, vatanına ve dinine faydalı bireyler olarak toplum hayatındaki yerlerinialmaları için tüm çabamızı sarf edeceğiz.
Bu kaygıyı taşıyan herkesi de çatımız altına davet ediyoruz. Biz siyasetçi değiliz. oy kaygımız, koltuk sevdamız, günlük dünyevi endişelerimiz yoktur. Bizim derdimiz tamamen yüce Allah'ın rızasını kazanmaktır. Aziz milletimizin hafızasında hala yerini koruyan Yavuz'un, Fatih'in, Kürşad'ın ruhunu tekrar asi bir fırtınaya dönüştürüp, asr-ı saadetin manevi atmosferinde nefisleri ehlileştirmektir. Bir süre önce görevi devralmam hasebiyle yeni dönemde yüce Allah (C.C.)'ın izni ile yapmayı planladığımız; seminerler, konferanslar, şiir dinletileri, konserler, tiyatrolar, kur'an kursları, geziler ve ziyaretlerle daha büyük kitlelere ulaşıp gençlerimizi tam donanımlı halde geleceğe hazırlamak gayesindeyiz. Bu kutlu kervanın her geçen gün daha da büyüyeceği, toplumda kardeşlik ekseninde, İslam ahlakı ile yoğrulmuş, Türklük hassasiyetleri had safhada örnek gençlerin parmakla gösterileceği bir istikbal düşlüyoruz. Gelin bu istikbali el ele, kol kola, gönül gönüle sağlayalım. Yaşasın bu kutlu yükün hamalları, Yaşasın Ülkü Ocakları". "Ne mutlu TÜRK'üm "diyerek sonlandırdı.